Adıyaman’da, Sumud Filosu'na ve Gazze'ye destek yürüyüşü - Videolu Haber
ADIYAMAN (PHA) - Şeriban ÖZÇAKMAK – Adıyaman'da, Filistin ve Küresel Sumud Filosu'na destek yürüyüşü düzenlendi.

Türk ve Filistin bayrakları taşıyan çok sayıda vatandaş, Mimar Sinan Kültür Parkı önünde bir araya gelerek Demokrasi Parkı’na kadar “Müslüman zulme sessiz kalamaz”, “Yaşasın küresel intifada”, “Kaybetme umudu destekle sumudu”, “Gazze bizim onurumuzdur”, “Dua et, boykot et, mücadele et”, “Adıyamandan gazzeye bin selam” şeklindeki sloganlar eşliğinde yürüdü.
Demokrasi Parkı’nda, katılımcılar adına açıklama yapan Adıyaman Filistin Dayanışma Platformu Başkanı Abdulkadir Kurt, “Gazze’de devam eden hukuksuz abluka, işgal ve yerinden etme politikaları, artık tüm dünyanın gözleri önünde canlı yayında izlenen bir soykırıma dönüşmüştür” dedi.
Başkan Abdulkadir Kurt açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“18.000'den fazla öğrenci şehit oldu”
“Geldiğimiz noktada her gün çocukların, kadınların ve yaşlıların açlıktan hayatını kaybettiği bir tabloyla karşı karşıyayız. Ülkemizde okulların açılıp her ailede tatlı bir okul telaşının yaşandığı bu günlerde Filistin Eğitim Bakanı:
▪ Gazze'de 700.000 öğrenci üst üste üçüncü yıl eğitimden mahrum bırakıldı
▪ Gazze Şeridi'ne yönelik "İsrail" imha savaşı sonucunda 18.000'den fazla öğrenci şehit oldu
▪ Tüm eğitim kurumlarının yıkılması sonrası 4.500 üniversite öğrencisi üniversitelerine kayıt yaptıramadı, açıklamasında bulundu.
“Sadece silahlar değil, açlık da bir savaş aracı olarak kullanılmakta”
Gazze’de sadece silahlar değil açlık da bir savaş aracı olarak kullanılmakta, gıda, ilaç ve temiz suya erişim kasten engellenmektedir. Bu tabloya bütün insanlık şahittir. Kendisinden başka hiçbir halka ve topluluğa değer vermeyen Siyonist İsrail’in ABD desteği ile sürdürdüğü işgal ve yerinden etme politikalarına karşı dünyanın vicdanlı halkları, Batı’sından Doğu’suna tüm dünyanın özgür ve onurlu insanları yaşanılan bu büyük zulme daha fazla sessiz kalmayacağını en yüksek sesle dile getirmektedir.
“Filo, insanlık vicdanının ortak yansımasıdır”
ABD’nin ve Avrupa’nın meydanları, kampüsleri dahi tarihin doğru tarafında yer almak için eğitiminden ve kariyerinden belki bunlardan çok daha fazlasından vazgeçmeyi göze alan insanlarla dolup taşmaktadır. Çünkü şahitlik sorumluluk gerektirir. İşte tam da bu sorumluluğu üstlenmek için 44 farklı ülkeden insanlar bir araya gelmiş, Küresel Sumud Filosu’nu oluşturmuştur. Bu yönüyle filo, insanlık vicdanının ortak yansımasıdır.
“Ablukayı denizden delme girişimleri bir umut sembolüdür”
Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan Küresel Sumud Filosu’nu kutluyor ve selamlıyoruz. Unutulmamalıdır ki, Küresel Sumud insanlık vicdanının ilk defa harekete geçişi değildir. Daha önce de gemiler ve filolar hareket etmişti. Şunu unutmayalım bu filolar insani yardım taşıyan teknelerden daha büyük bir anlama sahiptir. Bu filolar tarihin bizleri sözlerimizle değil, en savunmasız anlarda insan hayatını korumak için attığımız adımlarla yargılayacağının farkında olduğumuzun kanıtıdır. Ablukayı denizden delme girişimleri aynı zamanda stratejik ve tarihsel bir öneme sahip direniş ve umut sembolleridir. Daha önce Mavi Marmara, yakın zamanda Madleen ve Handala gemileri, İsrail’in hukuk tanımaz saldırılarına rağmen bu vicdani duruşu dünyaya göstermiştir. Mavi Marmara’da şehit edilen on Türk aktivist, ablukanın kaldırılmasının artık yalnızca Filistin’in değil, aynı zamanda bizim de davamız olduğunu ortaya koymuştur.
Yine bugün, şehadetinin yıl dönümünde andığımız Ayşenur Ezgi Eygi, Türkiye’nin vicdanını ve insanlık onurunu temsil etmektedir. Bugün bu filoyu korumak, sadece Gazze halkının değil, tüm insanlığın ortak vicdanını korumaktır. İsrail’in saldırılarına karşı Global Sumud Filosu’nu korumak, bütün hükümetlerin ve uluslararası kurumların görevidir. Birleşmiş Milletler’in İsrail’in saldırıları ve ablukası karşısındaki etkisizliği artık kabul edilemezdir. BM’nin İsrail’in soykırım suçunu engelleyemediği ortadadır. Bizler en temelde kendi üzerimize düşenleri yapmak haksıza haddini bildirmekle, bildirebilecek araçları kullanmakla mükellefiz.
“İnsani yardımların ulaştırılmasına izin verilmelidir”
Eğer İsrail’in saldırılarının önü alınmazsa, çöken Gazze değil, uluslararası hukuk ve küresel düzen olacaktır. Uluslararası insancıl hukuk açıktır: Siviller korunmalı, insani yardımların ulaştırılmasına izin verilmelidir. Açlığın bir savaş aracı olarak kullanılması Cenevre Sözleşmeleri’nin açık ihlalidir. Bu nedenle, tüm devletleri ve BM organlarını, gecikmeksizin insani görevlerini yerine getirmeye BM Güvenlik Konseyi’ni derhal acil toplantıya çağırıyoruz.
Çağrımız nettir:
Gazze’ye güvenli ve kesintisiz bir insani yardım koridoru açılmalıdır.
Global Sumud Filosu korunmalı, sivil toplumun barışçıl girişimleri güvence altına alınmalıdır.
Katılımcılar, yasadışı gözaltı, tehdit ve saldırılardan korunmalıdır.
Gazze’ye denizden insani erişim hakkı garanti edilmelidir.
İsrail’in yasa dışı ablukası ve soykırım uygulamaları derhal sona erdirilmelidir.
Bağımsız medya ve uluslararası gözlemciler misyonu takip etmeye teşvik edilmeli, şeffaflık sağlanmalıdır.
Taleplerimiz bellidir:
Gazze’ye insani yardım ulaştırılsın, Global Sumud Filosu korunsun, insanlık onuru savunulsun! Bizler, bu girişimi destekleyen sivil toplum kuruluşları olarak uluslararası toplumu, hükümetimizi ve dünyadaki diğer hükümetleri bu insani görevi sahiplenmeye ve derhal harekete geçmeye davet ediyoruz.
Kaynak : PHA
Haber Kaynağı : PERRE
Bu haber toplamda 12 kez okunmuştur.Yorum Ekle
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir